Bir yaprak daha düştü dalında, bir sayfa daha kapandı ömrümüzün hesap kitabında. Kimine mutluluk kimine hüzün bıraktı. Kimini tutsak kimini özgür yapan asırlık maneviyat değerinde  2012 yılı. Peki bu yıl bize ne verdi, bizden ne aldı. Ne kadar muhasebesini yaptık! Ortadoğu'da esrarengiz çalkalanış had safhada devam etmekte. Kimin eli kimin cebinde belli değil. Türkiye’de de durum bundan farklı değil; gündemden gündeme şahit oluyoruz.

Bu gün sevinelim mi ’'Şeb-i Arus-a’’ daha da yakınlaştığımız için. Yoksa üzülelim mi günahkarlık içerisinden geçen ömrümüze, muhayyer bir durumdayız. Ama bildiğim bir şey daha var ki peygamberimiz Hz. Muhammed(sav)’in ‘’Kim bir kavme benzerse, o onlardandır.’’ sözü ile yılbaşını kutlamamamız gerektiğidir. Çünkü yılbaşını kutlamak Hıristiyanlara has bir şeydir. Şimdi bana gerici, yobaz diyeceksiniz; deyin hiç umurumda değil. Çünkü soruyorum size; onlar hangi bayramımızı kutluyorlar ki biz onların kutladığı bir bayramı hem de onların kutladığı tarz da kutluyoruz. Alkolün haddi hesabı olmadığı, fertlerin çılgına döndüğü bir gece,  ki o geceki yeni bir yıla başlangıç. Düşünsenize yıla bol bol haram işleyerek başlıyoruz. Allah muhafaza etsin, Allah hidayet nasip eder inşallah.

Oysa bu gece dualarımızla semaya yüz çevirerek ‘’Ey Malikü’l Mülk, Rahman ve Rahim olan Allah’ım yeni yılda bize hayırlı kazançlar, huzur, sağlık ve mutluluk ver. Bize ibadetlerimizi laikiyle yapabileceğimiz takat ver. Tüm dünyada sulhun sağlanmasını sağla. Artık analar, çocuklar ağlamasın. Herkes kendi toprağında kaderiyle baş başa bırakılsın. Kapitalizmin kökünü kurut Ya Mevlam’’ desek fena mı olur. Ve acizane benim daha diyemediğim bir çok şey.

Velhasıl kelam: ‘’2013 Yılı’’ hayırlara vesile olsun.